27 Şubat 2018 Salı

PVC KAPI PENCERE TAMİRİNDE YAPILAN HATALAR VE HURAFELER

     Uzun zamandır bu işlerin içinde olmam sebebiyle bir çok doğru, yanlış işe tanık oldum. Bu işte de hurafelerin olduğunu gördüm.
    Onarım esnasında yapılan yanlışların ekserisinin bilgisizlikten, çok az bir kısmının da üşengeçlikten dolayı yapıldığını fark ettim. Neyse ki yapılan bu yanlışların çoğu işin ehli biri tarafından giderilebilecek yanlışlardır. Çok az bir kısmı ise beyin ölümü gerçekleşmiş bir hastayı yüksek maliyetli bir ameliyata almak  gibidir..
    1.HATA: Bu hataların en büyüğü on yılını doldurmamış bir doğramanın contalarını değiştirmektir. Hatayı daha da vahim hale getirense mevcut contayı  daha kalın bir contayla değiştirmektir. Conta değiştirmek pratik ve kolaydır. Ve müşteriden para almak için elinizde elle tutulur gözle görülür bir nesne vardır. Ve insanlar karşılığında bir şey almışlarsa parayı kolayca verirler.
     Pvc kapı pencerelerde değiştirilecek en son şey contalardır.
    2.HATA: Kolaycılık... Camla, çıtayla uğraşmadan kilit karşılıklarının yerini değiştirip kanadın örtülmesini sağlamak. Telafi edilebilir bir hatadır. Yaptırana ikinci bir külfet getirir.
    3.HATA: Kasa- kanat normal orantıda olduğu halde kolaycılığa kaçıp kilit karşılığını yükselterek kapanmayı sağlamak.(En yaygın ve pratik hatadır kendisi) Kimi durumlarda kanat kasaya göre küçük olmasından dolayı mecburen yapılması istisnadır.
    4.HATA: Menteşe tarafında oynama yapma imkanı olduğu halde üst kısımdaki kilit karşılığını taşlamak ya da pvc yüzeyi yontmak.(Bu da ikinci en yaygın hatadır.) Bunun da istisnası menteşe tarafında oynama yapabilecek mesafenin olmamasıdır.
     Ve hurafeler...
     1.HURAFE: Pencerelerin yazlık-kışlık ayarı olması... Öyle bir ayar varsa da yazlık-kışlık diye yanlış bir adlandırma yapılmıştır. İnce ayar denebilir ki o da hissedilir bir fark yaratmaz.
     2.HURAFE: Pvc terleme yapıyor. 30 santimlik duvarın yapamadığı yalıtımı 2 santimlik cam zaten yapamaz. Azıcık kombinin ayarlarıyla oynanması, ortamda çiçek, nemli çamaşır bulundurulmaması ve arada bir ortamın havalandırması sorunu büyük ölçüde çözer.
     3.HURAFE: Kapı, pencereden perdenin altından soğuk geliyor. Oda sıcaklığı 20 derece... Camın yüzey sıcaklığı 5 derece, camla perde arasındaki sıcaklık da 10 derece diyelim. Değişken sıcaklık değerlerinin olduğu bir ortamda hava sirkülasyonunun olmasından daha doğal bir şey yoktur. Bunun sebebi pvc doğramalar değil fizik kurallarıdır.
     Son söz olarak pvc kapı pencerelerle ilgili soruları elimden geldiğince yanıtlayacağımı belirtmek isterim. Saygı ve hürmetlerimle...
   
   

27 Mayıs 2017 Cumartesi

PVC KAPI PENCERELER VE CAN SIKICI ŞEYLER...

    Pvc profil ne kadar kötü de olsa belli standartlara uymak mecburiyetindedir yoksa tse alınamaz, satışı ve pazarlaması yapılamaz. İşin atölye kısmı ve montaj aşaması ise ciddi profil üreticileri dışında tamamen kişilerin ahlak, insanlık, adalet ve vicdan anlayışına bırakılmıştır. Pvc profilden son mamule dönüşme esnasında destek sacından ve kaliteli aksesuardan verilen ödünler üretici bayinin kar hanesine ekstra kar olarak yazılır. Vahşi  kapitalist sistem anlayışının hüküm sürdüğü günümüzde ticaret, ahlaki ve vicdani olmaktan çok uzaktır. Ekmek her şeyden önce gelir. Maddi kazanç hırsı ve rekabet vicdani dürtülerin hepsini mağlup eder.
     Bu kısa girişin ardından esas konumuz olan pvc kapı pencere tamiriyle alakalı söyleyeceklerimize gelelim.
     Yıllar önce yaptırdığınız yahut evi aldığınızda müteahhit bey tarafından yaptırılmış olan pvc doğramalarınızdan muzdaripsiniz diyelim. Yaptırdığınız firma batmış, müteahhide ise ulaşamıyorsunuz. Veya firma batmadı, aradınız, fakat, işin garantisi bitti efendim dedi. Der mi? Der tabii... Siz ücreti mukabilinde gelin halledin şunu dediniz diyelim... Der misiniz? Diyebilirsiniz tabii... Ve firmadan elinde bir takım çantasıyla kirli sakallı, gençten bir eleman çaldı kapınızı... Efendim pencerelerden şikayetçiymiş siniz!... Evet... Şu pencere, şu pencere ve bir de şu kapıdan şikayetçiyiz... Siz sorununuzu sözlere döküp anlatırken eleman çalışmaya başlar. Sizi dinler ya da dinlermiş gibi yapar, ivedilikle işi halledip sıvışmanın yoluna bakar. Matkap dızırdar, çekiç pat küt pencerenin bir yerlerine iner kalkar. Ve sizin kapı pencereden duyduğunuz ıstırabı yarım saatlik bir mesai neticesinde sizi de bu ıstırabın dindiğine inandırarak vedaya hazırlanır. Usulen ve halefinden gördüğü şekliyle kapıyı şöyle kapatın, pencereyi de böyle açın diye tembihte bulunur.
     Usta eline sağlık borcumuz nedir? Şu kadar efendim! Buyur usta... bir sıkıntı olursa yine ararım ben! Tabi efendim... tabii tabii... Bir sıkıntının olma ihtimali yüzde ellidir ve bu yüzde ellinin gerçekleşme olasılığıysa bu işlere mahsus olarak ne hikmetse yüzde doksandır. Ararsınız, bir daha ararsınız. Firma ileri bir tarihe, hiç olmadık bir saate randevu vermeye başlar... Randevu tarihi gelir bu defa firmadan ne gelen olur ne arayan.Ve nihayet bu dinmeyen ızdıraptan bitap düşersiniz. Şimdi neye üzülmeli, verilen paraya mı dinmeyen acıya mı?
    Firmaya kızarsınız, ustaya içerlersiniz. Ve usta milletine güven olmayacağına dair kanı zihninizde genişçe bir alanı kaplamaya başlar. Artık yoğurdu üfleyerek yemeye hazırsınızdır.Şartlar sizi buna mecbur eder. Dürüstlük, adalet ve hakperestliğin olmadığı bir dünyada yaşadığınız gerçeği hafızanıza perçinlenir.
   Kapı rahatça kapanmaz, pencere kapanır fakat soğuğu kesmez. Komşu sıcacık evinde pencereden manzarayı izlerken siz pencereyi izler, havanın kaçtığı yerlere çal çaput tıkarsınız... Daha teknik  ve çözüm odaklı bakışa sahipseniz de nalburdan aldığınız yapıştırma contaları kasanın, kanadın uygun ve isabetli gördüğünüz yerlerine yapıştırırsınız. Siz çözmeye uğraştıkça mesele çığırından çıkar ve daha çetrefil bir halde pişkin pişkin arz-ı endam eder. Rüzgar, soğuk içeriye hücum edecek mecraları hep bulur. Çaresizlik sizi kış boyunca pencereyi iptal edecek olan koli bantıyla kanadı kasaya yapıştırmaya iter. Sizin ızdırabınız diş ağrısından gece boyu uyuyamamış olan birinin aldığı güçlü bir ağrı kesiciyle tık diye acılarının bitmesine benzer.
    O diş orada, o haliyle durduğu sürece rahatça yeyip içemeyeceksinizdir. Er geç dişçiye gidilecektir. Dişçi koltuğu rüyalarınıza girer.
    İşinin ehli bir dişçinin koltuğunda geçireceğiniz tedirgin bekleyiş son bulduğunda 'oh be dünya varmış!' dersiniz.